İnsanlar kendi görüşlerini sunarken yaptıkları birçok mantıksa safsatalar vardır. Aşağıdakiler, başlıca olan bazı safsataların listesidir. Bunları bilmek iyidir çünkü bir tartışma sırasında onları gösterebilir, böylece o sorunlara yoğunlaşarak hataları açıklayabilirsiniz.
Tartışma sırasında “rakibinizin” yaptığı safsatayı gösterirseniz, üstünlük kazanacağınız doğrudur. Ancak asıl ama olan şey üstünlük değildir: gerçektir. Bununla birlikte, mantıksal safsatalar gerçeği gizlerler, yani onları açığa çıkarmak yararlıdır.
Ad Hominem – Argümanın yerine, kişiye yapılan saldırı.
- Örnek: Sen aptalsın, senin argümanın doğru olamaz.
- Örnek: Bunu doğru anlamadığını farkettim, bu yüzden senin yorumunu yoksayıyorum.
Ad Baculum – Dinleyiciye, eğer senin argümanını kabul etmezse onun başına kötü birşey geleceğini söylemektir.
- Örnek: Eğer dayak yemek istemiyorsan, söylediklerimi kabul edersin.
- Örnek: Ya dinini değiştir ya da öl.
Ad Misericoridiam – Duygulara dikkat çekerek, kişiye argümanı kabul ettirme.
- Örnek: Kendimi tehlikeye attığımdan dolayı sen bana çok şey borçlusun.
- Örnek: Ah hadi ama, ben hastaydım. Son teslim tarihini o nedenle kaçırdım.
Ad Populum – Çoğunluk benimsediği için, dinleyiciye onu kabul etmesini söylemek.
- Örnek: İnsanların çoğu sodayı seviyor. Öyleyse soda iyidir.
- Örnek: Herkes bunu yapıyor. Ben neden yapmayayım?
Ad Traditio – Bir şeyin daha önceleri yapıldığını ve inanıldığını söyleyerek, kabul ettirme argümanı.
- Örnek: Bunu herzaman o şekilde yapardık. Öyleyse bunu o şekilde yapmak doğrudur.
- Örnek: Katolik kilisesinin gelenekleri, o doktrinin doğru olduğunu gösteriyor.
Petitio Principii – Kendi kendini kanıtlayan argüman. Bu bir döngüdür.
- Örnek: Tanrı vardır, çünkü Kutsal Kitap öyle diyor. Kutsal Kitap esinlenmiştir. Bu nedenle, Tanrı’nın var olduğunu biliyoruz.
- Örnek: Ben iyi bir çalışanım çünkü Frank öyle diyor. Frank’e nasıl güvenebiliriz? Çok basit: Ben Frank’a kefilim.
Neden-Sonuç (Cum Hoc Ergo Propter Hoc) – Olayların birlikte geliştiğini farzederek, sonucun nedenle bağlantılı olduğunu varsaymak.
- Örnek: Horoz öttüğünde, güneş doğar. Öyleyse, horoz güneşin doğmasına neden olur.
- Örnek: Arabamda yakıt uyarı ışığı yandığında, yakıtım çok geçmeden bitiyor. Demek ki, yakıt uyarı ışığı arabamın yakıtının bitmesine neden oluyor.
İndirgeme Safsatası – Bütün için doğru olan bir ifadenin bütünün her parçası veya bazı parçaları için de geçerli olduğunu varsayma.
- Örnek: Araba mavidir. Öyleyse arabanın motoru da mavidir.
- Örnek: Senin ailen tuhaftır. Demek ki, sen de tuhafsın.
Cinaslı Safsata – Aynı kelimenin, ifadenin iki farklı kısmında, iki farklı anlamda kullanılmasından doğan hatalı çıkarım.
- Örnek: Elde olan bir kuş, çalılıkta olan iki tanesinden daha değerlidir. Öyleyse, bir kuş Cumhurbaşkanı Bush’tan daha değerlidir. (NOT: Bush kelimesi, İngilizcede ‘çalılık’ anlamına gelir).
- Örnek: Evrim, türlerin diğer türlere dönüşebileceğini beyan eder. Biz arabaların farklı türlere geliştiğini görüyoruz. Öyleyse, eğer evrim arabalar için geçerliyse, canlı türler için de geçerlidir.
Yanlış İkilem – Daha fazla seçenek olabilmesine rağmen, yalnızca iki seçenek sunulması.
- Örnek: Sen ya bardağı devirdin, ya da kırmadın. Hangisi doğru? (Başka biri bardağı devirebilirdi).
- Örnek: Sen eşini hâlâ dövüryor musun?
Genetik Safsatası – Bir iddia veya şeyin kaynağında bulunmuş bir kusuru, delil kabul ederek iddianın veya şeyin gözden düşmesine neden olma.
- Örnek: Nazi rejimi, Volkswagen Beetle’ı geliştirdi. Bu nedenle, VW Beetle’ları onların kurucularının kim olduğu sebebiyle almamalısınız.
- Örnek: Frank geçen sene hapishaneden çıktı; hırdavat dükkanı açmak onun fikri olduğuna göre, ona güvenmeyin.
Guilt by Association – Bir fikri, sırf argümanı sunan kişi tarafından sevilmemesi nedeni ile, fikrin reddedilmesi ya da kabul edilmesi.
- Örnek: Hitler köpekleri severdi. Bu nedenle köpekler kötüdür.
- Örnek: Senin arkadaşın bir hırsız. Bu nedenle, sana güvenemem.
Non Sequitur – Sonuç öncüllerden mantıksal kurallara göre çıkmayan çıkarım.
- Örnek: Bugün neden yağmur yağdığını biliyoruz: çünkü ben arabamı yıkadım.
- Örnek: Ne dediğin umurumda değil. Başka bir kitap rafına ihtiyacımız yok. Halı temiz olduğu sürece, herşey güzel.
Dolduruşa Getirme Safsatası – Kişinin argümanını güvenilmez hale getirmek için, kişi konumaya çıkmadan önce, onun hakkında olumsuz şeyler söylemek.
- Örnek: Frank kendini beğenmiş, küstah, kibirlidir ve herşeyi bildiğini zannediyor. Şimdi, Frank’ın konu hakkında ne söyleyeceğini dinleyelim.
- Örnek: Onu dinleme çünkü o beceriksiz biridir.
Konuyu Saptırma Safsatası – Bahsedilen konu ile alakası olmayan bir konuya saptırma safsatası.
- Örnek: Arabanın iyi çalışmadığını biliyorum. Ancak eğer sen mağazaya bir gün önce gitseydin, hiçbir sorunun olmayacaktı.
- Örnek: Dün çeki bankaya teslim etmeyi unuttuğumu biliyorum. Ancak yaptığım hiçbirşey seni memnun etmiyor.
Mazeret Safsatası (çifte standart) – Bir değeri, o değerden farklı olan birine uygulamak.
- Örnek: Sen menopozu anlayamazsın, çünkü sen bir erkeksin.
- Örnek: Ben senden daha yaşlı olduğum için, bu kurallar benim için geçerli değiller.
İddiayı Zayıflatma Safsatası – Karşı tarafın gerçek iddiası yerine iddianın en zayıf ve duygusal yönünü bularak buna hücum etme durumu.
- Örnek: Hükümetin fakirleri umursamamasının sebebi, onun fakirleri desteklemek için olan verginin olmamasıdır.
- Örnek: Evrimin yanlış olduğunu biliyoruz, çünkü biz maymunlardan türemedik.
Kategori Hatası – Bir şeyin özelliğini aslında o özelliği olmayan başka bir şeye bağlamak. Bir gerçeğe bağlı olan bir şeyi, başka bir gerçeğe bağlamak. Yalnızca başka bir kategoriye ait olan özelliği bir diğerine bağlamaya çalışmak.
- Örnek: Mavi, çarşambadan daha hızlı uyur.
- Örnek: Mantığın deneyüstü olduğunu söylemek, madde olmadığında bile arabaların var olacağını söylemek gibidir.